Burada iki durum var; ilk olarak narsisizmi, popüler anlamda kullanılan Narsisistik Kişilik Bozukluğu olarak adlandırılan ve çok bulanık bir görüngüye sahip olan yapı olarak ele almıyorum. Diğer yönden Kapitalist söylem derken elbette ideolojik bir eleştiri yapmıyorum. Psikanalizin işlevi böyle bir şey değildir. Çağımızın söylemi ne ise psikanaliz onunla, onun özneleri ve o öznelerin semptomları ile ilgilenir. Konuyu dağıtmadan devam edersek, günümüz kültürünün sahnesinde aşkın ihtimaline uygun örnek vermek istersek, en önemli örneklerden biri akıllı telefonlar ve uygulamaları düşünebiliriz. Partner olarak seçtiğimiz nesnelere erişme yollarımızın çoğalması ve kolaylaşması, işleri daha basit hale getirmedi — hatta bazı durumlarda, Lacancı bir kavram olan Babanın Adı dediğimiz geleneğin yolunu itibarsızlaştırarak ve her özneye kendi aşk ve cinsellikle başa çıkma yolunu icat etmesini zorunlu kılarak, işleri daha da zorlaştırdı. Bu icat maalesef her özneye kesin çözümler sunamıyor. Diğer yandan ise nesne seçimine dair ilginç değişimleri de gündeme getiriyor. Sayın Mansur şu soruyu sormuştu derste; partner seçiminizde etkili olan artık anne-baba imagoları mı? Yoksa elinizde tuttuğunuz telefonlar, sahip olunan eşyalar mı? Bu soruyu burada tartışmayacağım. Her gün aslında günlük konuşmalarda, arkadaşlarla diyaloglarda ya da klinikte konuşulanlara şahit olduğumuzda, aşka dair bir imkansızlığa zaten şahit oluyor, aşka dair bir birleşmenin ne kadar ender olduğunu görüyoruz. Sonsuza dek gidecekmiş gibi görünen bu cümleler bile öznelerin aslında nasıl bir imkansızlıkla boğuştuğunun kanıtıdır. Aşka dair bu diyalogların birçok bir yanı vardır; mesela aşk meselelerinde genel bir yanlış anlamanın hüküm sürdüğü duygusunu hissettirir bize: bir ilişki, imkansızlıklar, açmazlar ve dile getirilmeyen arzularla doludur. Bu metinde Freud temel olarak çocukların polimorf sapkınlıklarıyla karşılaştığına şahit oluyoruz — yani, bedenin organları; gözler, kulaklar, ağızlar, anüs vb. Lacan Ilişkiler Seks Aşk da dolayısıyla bir bedenden, bütün olarak zevk alınamadığı olgusunun kendisidir. Cinsel dürtünün aldığı yönü sınırlayan güçler arasında utanç, iğrenme, tiksinti, merhamet gibi affektler ve toplumun inşa ettiği ahlak ve otorite yapıları vardır. Bu nedenle Freud, bedenin öncelikle parçalanmış olduğunu ve birleşmenin yalnızca ikincil ve her zaman kusurlu olduğunuuygarlığın taleplerinin bir sonucu olduğunu açıkça belirtir. Bu nedenle, insan cinselliğini yöneten bu başarısızlıktır. Öyleyse Freud için aşk nasıl oluyor? Narsisizm, içeriğinin bir kısmını nesnelere gönderen büyük bir hazne olarak kabul edilir. Bu rezervuardan gönderilen enerji her an geri alınabilir. Bu noktadaki psikanalitik teori son derece açıktır. Aşk adı altında bir başkasına yapılan bu ego-libido yatırımıdır. Başka bir deyişle, ilk önce bir organın erojenleşmesi gibi bir ego yatırımı yoluyla kısmi dürtülerimizi bir yanılsama olarak birleştiriyoruz ve ikinci olarak, kendimize yatırım yaptığımız şekilde ötekinin egosuna yatırım yapıyoruz. Tekrarlıyorum, Aşk adı altında bir başkasına yapılan bu ego-libido yatırımıdır. Burada elbette yasın klinliğine girmeyeceğim ama zaten herhangi kayıptan, ayrılıktan sonra gelen semptomlar bununla alakalıdır. Partner kaybı da bir Lacan Ilişkiler Seks Aşk bir uzvun kaybı muamelesi görür. Bu beden ise psişik bir beden olarak düşünülmeli. O yüzden bedenin yaralanmasına benzer şekilde, böyle bir kayıp, psişik bir kargaşaya neden olur. Bu kargaşayı önlemek için işte nevrotik depresyonun klinliğini buluyoruz karşımızda. Melankoli ve patolojik yasın yapısal ayrımının farkına burada girmeyeceğim tabii. Buradaki kısmi dürtüler fikri üzerinde çeşitli nedenlerden dolayı ısrar ediyorum: bedenin farklı erojen bölgeler olarak parçalı olması, özellikle post-Freudyenlerin çalışmalarında, psikanalitik teoriye yönelik kısmi dürtülerin birleşme ve pasifleşme ihtiyacı konusunda neden bu kadar ısrarcı olduklarını açıkladığı için. Bazı post-Freudyenlerin analizin sonu olarak hedefledikleri durum budur. Bu noktaya eleştirimi bu yazının diğer serilerinde belirteceğim. Diğer nedenlerden biri, kısmi dürtüler meselesi, tüm bunların içinde beden meselesini gündemimize getiriyor: Öncelikle parçalanmış beden statüsü göz önüne alındığında, bedenin nasıl cinsiyetlendirildiği gibi soruların olması şaşırtıcı mıdır yani özne hangi kimliği seçer ; Nasıl seks yapılır yani özne hangi cinsel tatmin tarzlarını arar ; Nasıl eşleşir…Nasıl partner bulunur? Bu partnerle buluşulunca ne yapılır? Beni arzular mı? Şöyle yapsam yine de arzular mı? Ve özneler olarak bu soruları uygarlık söylemlerinin yardımıyla yanıtlamaya çalıştık, bu söylemler hakikatin radikal göreciliği zamanında ne Lacan Ilişkiler Seks Aşk çok parçalanır ve çoğalırsa, bedensel kimliğe ilişkin sorular o kadar karmaşık hale gelir. Lacan, 8. Ve Yazımın girişinde belirttiğim gibi telefon uygulamalarının sağladığı partner seçimi bolluğu ve buna dair ilişki durumu seçeneği karmaşıktır, genel olarak sahip olduğumuz tüketim endeksli teknolojiler için sonsuz sayıda değişkene sahip algoritmaların bile sembolikteki deliği kapatamayacağının sinyallerini verir. Bundan dolayı da karşımıza popüler psikoloji konuşmaları, ilişki uzmanları, iki partner arasında var olan imkansızlığı dikmeye çalışan ego analistleri doğdu.
Analizden Önce Ve Sonra Aşk
Psikanaliz ve Cinsel Kimlik Ona göre cinsel ilişki yoksa aşk bu yokluğu gideren şey haline gelir (Badiou & Truong. Lacan'a göre, sevdiğimiz için seks yaparız ancak bu sevgi aslında Bir olma arzusundan kaynaklanır. Aşk, gerçek bir “bütünleşme” durumudur. Lacan, cinsel ilişkinin var olmadığını savunmaktadır. Analizden Önce Ve Sonra Aşk – Psikanaliz Araştırmaları DerneğiCinsel ilişkinin yokluğunun bir sonucu olarak aşk. Son Yazılar Hepsini Gör. Analizanın psikanaliste taşıdığı kendiliğinden ve çoğunlukla bilinçdışı olan aşkla ilgili bir durumdur ve buna aktarım transference adı verilir. Çünkü bu koşulda kadının sadakat durumu sürekli değişir. Psikanalizin işlevi böyle bir şey değildir. Analist acısı çekilecek ve keyif alınacak boşluğu armağan ederek sever.
“Aşk ve Bilinçdışı Bilgi – I” için 7 cevap
Elbette ötekinin bedeninin aracılığı söz. Lacan'a göre, sevdiğimiz için seks yaparız ancak bu sevgi aslında Bir olma arzusundan kaynaklanır. "Jacques Lacan bize cinsellikte aslında herkesin, hani denebilirse, kendi işine baktığını anımsatır. Jacques Lacan, arzu ile bilgi arasındaki ilişkiyi odağına aldığı bu seminer boyunca, beden ve cinsel ilişki, ruh ve aşk, erkekle karşıtlığı içinde kadın. Lacan, cinsel ilişkinin var olmadığını savunmaktadır. Aşk, gerçek bir “bütünleşme” durumudur. Ona göre cinsel ilişki yoksa aşk bu yokluğu gideren şey haline gelir (Badiou & Truong.Aktarımın ilk aşamasında öznenin bireysel fantazisi bir uçtan diğerine katedilir ve bildiği varsayılan özne olarak analist de idealleştirilmekten kurtarılır. Sevgiliye aşık olunurken aslında kişi kendi idealizasyonunu pekiştiriyordur. Tam da bu boşluğun yerine fantazmla gelir özne. Derken şunu da fark ettim: Benim izlediğim yolu oluşturan şey, hiç bilmek istemiyorum düzeyiymiş. İnsan -kadın ya da erkek farketmeksizin- cinselliğine ve yaşama dair bu bilgiye içgüdüsel olarak sahip değildir. Daha sonra belirli bir yere gidilebilir, bir araya gelinir ve ilgili iki bedenin cinsel tatmini için önceden belirlenmiş gereksinimleri karşılayan bir eylemi gerçekleştirebilir ve daha önemlisi bunun için birkaç cümle hariç başka bir kelime alışverişinde bulunmanıza bile gerek kalmayabilir. Cinsiyetin sabit ve doğal bir tanımı olmadığı için, cinsiyet konumlarını onların farkları üzerinden tanımlar. Bu konumlar bireyin anatomik olarak belirlenilen cinsel organlarına bağlı değildir. Özne kendi şahsi varoluşunu eksiksiz biçimde yaşantıladığı hâliyle özgürce arzulayıp geri alabilsin diye, analist özneyle arasına mesafe koyarak ona aşk armağanını bahşeder. Çocuğun cinsel kuramı doğumundan itibaren başlayan gözlemlerini içermekle beraber kendisinin de çok soru sorduğu ''anne çocuklar nereden gelir'' sorularını da içerir ve bu dönemlerde temelleri atılır. O da biraya, yani bir nesneye dönüşebilecek genç ve güzel bir kadınla ilgili bir fantazma sahiptir. Bilinçdışı açığa vurulmaya yatkın değildir, yani psikanaliz yasak bir alana girer. Sadece sorular çoğalmadı, cevap verdiğini iddia edenler de çoğaldı. Lacan, cinsel ilişkinin var olmadığını savunmaktadır. Çocuksunun kıyısında. Soruya bu açıdan yaklaşınca, cinsel olanı her zaman bir semptom olarak ele alırız, yani heteroseksüellik de homoseksüellik de semptomdur. Freud, bilinçdışı unsurlarla anne ile yaşanan ilk aşkın sonsuza kadar kendisini tekerrür edeceğini belirtmiştir. Gençöz, T. The four fundamental concepts of psychoanalysis. Kadınlar- Aşkları, Yapıtları ve Yalnızlıkları. Muhakkak ki, Çiftleşmeden Bütünleşmeye ile Lorenzo Chiesa, hem Lacancı çalışmalara hem de çağdaş metafiziğe önemli katkılar sunuyor. Aşk eksikliği kabul etmektir, yani simgesel düzlemle ilişkilidir Gençöz, , s. Konuşma denklemine geri dönersek, bununla ilgili yine günümüzden bir örnek olarak, bir flört uygulamasını ele alalım: belirli bir alan ve konum içinde belirli bir tür eylemi gerçekleştirmek isteyen bir cinsel partneri bulmak için kullanabileceğiniz uygulamalar var. Kant with Sade, Lacan with Levinas. Etik benlik, diğer insana bir öteki olarak, kendisinden başka biri olarak yaklaşır. Bu durumda anneyle yaşanan aşk kendisini aldatan, güven ve sadakatin olmadığı bir ilişkiye evrilmiş olur.